ilk defa, ön yargısızca dinlediği kumsaldaki sarhoş adamı, bir an için anladığını sandı sanmasına da, anladım demeye gücü yetmedi. oysa ki mehtap onun için dünyanın en güzel görüntüsüydü. bir an için aykırı olduğunu düşündü, yanındaki sarhoş adamın. sonra hayatında sorduğu en anlamlı soruyu sordu kendince 'aykırı olmak mı? kime ve neye aykırı?'.. kendi düşüncelerinde boğuldu, uzun süre nefes almayı unuttu, düşünceler düşünceleri ve anılarından oluşan bir tutam kanıtları doğurdu doğurmasına da, nefes almak aklına geldiği zaman, düşüncelerini öldürdüğünü bilemezdi...
29 Kasım 2010 Pazartesi
düşünce üzerine..
''düşünceler bizi kendimizden alır. aslında olmadığımız benliğimize giderken yalnızlığa doğru kovalanırız. bu yüzden kaçarız düşündükçe. ne sanırsın.. arkadaşlığı en büyük maneviyatta arayıp da cismani dünyada hissedebilmek yalnızca. bu, bunun sonucudur. bir de arada böyle mehtabı izlerim. kendi hayatımı görebildiğim tek yer burası bu yüzden. gerçek olmayan bir yansımanın, sadece gözlerime hitap edebilen başka bir yansıması. varlığımı en kolay sorgulayabildiğim yer burası sanırım bu yüzden. neyin yansıması olduğumu düşünmekle geçiyor ömrüm. neyin aldatmacasıyım diye düşünürken, kendimi olmak istediğim kişinin en kötü huylarını bürünmüş şekilde buluyorum. anladın mı?''
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder