12 Ağustos 2010 Perşembe

kirli ağustos

-ramazan-ı şerifleriniz hayrolsun mu denir ne denir bilemiyorum.. millet ne güzel tutmaya başlamış orucunu, insanların yüzünde anlamsız bir sırıtış var, sıcaklık 35ten falza! ne hikmetse..
-bende tuttum! tuttum efenim! 2 gun! yarın ara vericem bi gun! sonra yine devam!
-yarın niye mi tutmıycam? ım şey! yarın hava yağmurlu olmıycakmış, hava durumu öyle dedi..
-zaten sevdiğimin orucundayım! bundan ala ibadet mi olur kardeşim? ne orucundan bahsediyosun!!
- beni bu havalar mahvetti! (evet beni de)
- ya bu sene ramazan ayı cok ters zamana denk gelmedi mi? 11 ayın sultanı değil de sanki 11 ayın başka bişeyi oldu gibi..
- ağustos'u edip cansever de sevmezdi zaten, benim sevmek ne haddime!
''Başka değil, yokluğu görmek için
Kirli ağustos! gözkapaklarımı da yaktım sonunda.''
- bugun sevdiğim üzgün olduğu için, cok üzgün olsam da, nabarsın uçurtmacı işte,
yine bir yerlerden bulup edip -bak yine edip dedim- 'her şey çok güzel olacak' demeyi beceriyor.

10 Ağustos 2010 Salı

midemdeki karınca yürüyüşleri

kendimi ilginç hissediyorum...
(nasıl bir cümle yahu bu..)
ya hani böyle miden karıncalanır ya
açlıktan değil ama,
vücut ısın artar ya
böyle ilginç ilginç
(yahu şu ilginç ne de ilginç bir kelimedir)
neyse ilginç ilginç..
sapıtmamak lazım,
saptırmamak lazım,
sen akıllı adamsın uçurtmacı,
sakin!!

-ben buraya niye çıktım?
-nasıl çıktım?
değil mi ya...